Van Doğubayazıt Yolunda Geçmiş Yaşamların Saklı Hikayesi 4K UHD



1
378

https://www.youtube.com/channel/UC8wvSO_LvTBJsXUjhnLEIGw/join ISBN 978-605-88104-0-2 Van Doğubayazıt Yolunda Geçmiş Yaşamların Saklı Hikayesi 4K UHD Bir düşünün geçmişe doğru hayal edin! Burada yol ağı yokken ulaşım nasıl olmuş, ne kadar zaman sürmüş, vahşi doğa koşullarına nasıl dayanılabilmiş insanoğlu? Anadolu tarihi, tarih Anadolu’yu yazmıştır. Oluşumundan bu yana tarihin, uygarlıkların, mirasların, serüvenlerin, geçmişte büyük üst yırtıcı hayvanların hayat bulduğu yarımadasıdır. Anadolu geçmişten bugüne yolların hikayelerine kaynaklık eder, nice yol hikayelerinin hüzün ve acısını taşır. Genetik tarihinin kalbidir, kayıp dillerin ve kültürlerin beşiğidir. Anadolu yarımadası Göz açıp kapayıncaya kadar geçen insan hayatının, ne yazık ki tabiattaki pek çok değişime, gelişime şahit olamadığının başka bir kimliğine sahiptir. İpek yolu kültür mirası da buna dahil. Bu yarımada nice savaşların zorlu göçlerin yaşandığı yerdir, sadece coğrafi bir konum değildir. Bir üst kültür, bir medeniyet üssüdür, bir kavuşum noktasıdır. Vee bu toprak, gücünü ve derinliğini coğrafyasından alan en son olarak Selçuklu ve Osmanlıyla ev sahipliği yapmış, şimdi bizler bu güzel coğrafyada yaşayan en ayrıcalıklı insanlarız. Ama hızla bu coğrafyanın dengelerini bozuyoruz! Bu yaşlı yarımada sofralarımıza misafir olan öylesine içli dışlı olduğumuz gıda ürünlerinin kaynağı ve doğanın en güzel yaratıcı gücüne sahiptir. Anadolu yarımadası; yerkürenin meydana gelişinin 5 milyar yıl, hava ve suya kavuşarak üzerinde yaşanılacak hale gelişi ise 4 milyar yıl önceye denk gelen aynı sahasıdır. İlk insanın türeyişi 14 milyon yıl öncesine giderken, bugünkü gelişmiş insan ırkı ise 50 bin yıllık bir tarihe yine Anadolu’ya kadar dayanmaktadır. Her tarafı canlı tarih olan bu yarımada da; ateşi bulan insanoğlu, etin lezzetini arttırdıktan sonra yeni tatlar arama ve beslenme adına, belki hayvanları da taklit ederek bitkiler dünyasına adım atması, oldukça uzun zamanlar öncesine dayanmaktadır. Bu sahada insanlığın yerleşik hayata geçmesi ve hayvanları ehlileştirip, bitkileri kültüre alma çabası çok daha yeni bir döneme, ancak binlerle ifade edilen kısa bir zaman dilimine denk düşüyor. Arkeolojik araştırmalar verilerine göre; tarımsal faaliyetlerin geçmişi, günümüzden 10 bin yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Fırat ve Dicle havzasındaki bereketli topraklar, ilk çiftçilik yaşamının başladığı yerlerdir. Anadolu yarımadasında avcılıkla geçinen ilk insanlardan bu yana, zaman içerisinde çeşitlenen beslenme biçimlerine bitkiler de katılmış, tahıllardan sebze ve meyvelere uzanan bir bitki zenginliği insanoğlunun kullanımına açılmıştır. Artan nüfus ve doğadaki değişiklikler de yerleşik tarıma geçişi hızlandıran zorunluluklar olmuştur. Tarih; Anadolu'nun tamamıdır. Her bölgesinde bulunan oldukça eski yerleşim yeri kalıntılarından elde edilen bulgular, günümüze kadar bozulmadan gelen birçok bitki tohumunun varlığından, yöre insanlarının tarımsal faaliyetlerini ve beslenme biçimlerini bizlere aktaran en önemli kanıtlardır. Yabancı araştırmacıların da fikir birliği içinde oldukları; buğday, arpa, yonca, soğan, sarımsak, üzüm, lahana, havuç, bezelye ve armut gibi bitkilerin anavatanı gerçekten de Anadolu'dur. Kıymetini bir türlü bilemesek ve hakkını tam anlamıyla veremesek bile, koca yerküre üzerinde yaşamaya uygun böylesine zenginliklerle dolu bir toprak parçası da çok fazla sayıda değildir. Arkafon Müzikleri Hossein Sanaei Semra Aksoy Erhan Karakaya Ayşe Onaran --------------------------------------------- Kamera/Metin Yazım : Mehmet SÖKMEN Seslendirme : Doğal Çekim Tarihi : 18.06.2019 Prodüksiyon Yapım Tarihi: 23.05.2020 Video Prodüksiyon Yapım, Yayın Ve Yönetmeni: Mehmet SÖKMEN - 0532 525 84 93 web: www.mehmetsokmen.tv www.youtube.com/mehmetsokmen1

Published by: Mehmet SÖKMEN Published at: 3 years ago Category: مسافرت و حوادث